Türkçe (Türkiye)

BÜTÜN DÜNYA DİLLERİYLE EZHERİ- ŞERİF MUTEDİL FİKİRLERİ YAYIMA MİNBERİ

 

EZHER-İ ŞERİF'İN ŞEYHİ PROF. DOKTOR AHMET TAYYİB’İN EFENDİMİZ (SAV) KUTLU DOĞUM GÜNÜ İLE İLGİLİ KONUŞMASI
Anonym
/ Categories: Main_Category

EZHER-İ ŞERİF'İN ŞEYHİ PROF. DOKTOR AHMET TAYYİB’İN EFENDİMİZ (SAV) KUTLU DOĞUM GÜNÜ İLE İLGİLİ KONUŞMASI

EZHER-İ ŞERİF'İN ŞEYHİ PROF. DOKTOR AHMET TAYYİB’İN EFENDİMİZ (SAV) KUTLU DOĞUM GÜNÜ İLE İLGİLİ KONUŞMASI

 BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

EFENDİLER EFENDİSİ MUHAMMED (S.A.V.) RUHUNA VE ALİ ERVAHINA SALATU SELAM VE ALLAH'A HAMDU SENALAR OLSUN. SAYIN MISIR ARAP CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI ABDELFETTAH EL SİSİ ALLAH (C.C.) SİZİ KORUSUN.

          Saygıdeğer Konuklar Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun. Bugün burada Allah’ın son olarak gönderdiği dini getiren ve insanlığı cehaletin karanlığından ve dalaletten aydınlığa çıkaran peygamberlerin sonuncusu Efendimiz’in (s.a.v.) dünyaya teşriflerinin doğum gününü kutluyoruz. O (s.a.v.) insanlığı milliyetçiliğin zincirlerinden kurtarmış, insan vicdanını hürriyete kavuşturmuş, insanlığı zülümden ve kölelikten uzaklaştırmıştır. Vefatından sonra sadece 10 sene geçmiş olmasına rağmen yeryüzündeki zalimler bir bir yıkılıp gitmiş, insanlar ilk defa hürriyeti ve adaleti tatmışlar, insanlar arasında eşitliğin ne demek olduğunun farkına varmışlar ve zulme uğrayan kardeşlerini kurtarmanın gerekliliğini hissetmişlerdir. İmam Taberi’den şöyle bir hadise naklolunur. İslam ordusunun komutanlarından Rabi bin Amir Kadisiye savaşı öncesi İran ordusunun komutanı Rüstem’in odasına savaşmadan bir anlaşmaya varabilmek için girer ve Rüstem, Rabi’e (r.a.) sorar. Ne getirdin? Rabi (r.a.), Allah (c.c.) bizi sizi kula kulluk etmekten kurtarmak ve dünyanın darlığından genişliğe çıkartmamız için gönderdi, der. Bir kaç kelimeyle sahabe efendimiz (r.a.) İslam dini gelmeden önce adaletin ve hürriyetin önemini ve insanın bu ikisine olan susuzluğunu ve bu iki önemli unsurun insan yaşamındaki önemini anlatmaya yetmiştir. Bize Rabi (r.a.) o sözlerini (dünyanın darlığından onun genişliğine ) dikkatle incelemek düşer. İnsanlar İslam dininden önce başlarındaki siyasetçilerin toplumsal ve iktisadi baskısının altında eziliyordu. Bu söz insanlığın akıl, fikir ve vicdanının hürriyete kavuşması için çok önemlidir. İnsanın hürriyete kavuşmasının yolu adaleti esas edinen hürriyet anlayışıyla mümkündür. Öyle ki bütün hak sahiplerinin hakkı tam verilir. Mutlak adalet olmadan hürriyet anlayışı ifsada uğrar ve o zaman da insanlığa kargaşadan başka hiç bir şey getirmez. Saygıdeğer Konuklar Günümüz insanlığı toplumların yollarının saptırılmaması ve hidayete ermesi için en çok Efendimiz’in (s.a.v.) yolundan yürümeye ihtiyaçları vardır. Tarihimize baktığımızda toplumların çöküşünün Kur’ân-ı Kerim’in bizi uyardığı işler sebebiyle olduğunu görürürüz. Bu sebeplerin en önemlisi Efendimiz’in (s.a.v.) Sünneti’ni ve güzel ahlakını terketmektir. Efendimiz (s.a.v.) hadisi şeriflerinde “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” buyurmuşlardır. Yine başka bir hadisi şeriflerinde “Muhakkak ki ben rahmet ve hidayet sebebiyim” buyurmuşlardır. Allah (c.c.) da Enbiya sȗresi 107. ayette “Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” buyurmuştur. Peygamberlerin yolundan sapıtmak Allah’ın (c.c.) dinini inkar etmek, ona savaş açmak, Allah’ı, melekleri, kitapları, peygamberleri ve ahiret gününü inkar etmekle olduğu gibi; ondan daha zararlı ve şiddetli olanı, bir cemaatin sapıtması, kendilerini insanlara nasihat ediciler olarak ve Allah’ın (c.c.) yeryüzündeki temsilcileri olarak görmeleri, dini sadece onların anladıklarını ve hükümleri sadece onların açıklayabileceklerini iddia etmeleridir. Bu tür terörist cemaat ve cemaatler isimleri ne olursa olsun Allah’tan (c.c.) ve Resulü’nden (s.a.v.) ve mü’minlerden berzah berzah uzaktırlar. İtikatlarına göre şöyledir: Müslümanlardan onlar gibi düşünmeyen ve onları özümsemeyen kafirdir ve kafirin malı, canı ve ırzı mubahtır. Bu gibi yanlış ve çarpık görüşteki insanlar sadece dinimizin gelmesiyle zuhur etmemişlerdir; bilakis tarih boyunca başka din, inanç ve mezheplerde de zuhur etmişlerdir. Günümüzde terörü Müslümanların ortaya koyduğu ve bunu müslüman olmayanları öldürerek gerçekleştirdiği iddia edilmektedir. Yanlız gelişen olaylara ve tarih kitaplarına baktığımızda değişik din, inanç ve siyasi görüşe sahip insanların da bunu yaptığını görürüz. Konuyu gecen Cuma meydana gelen, sadece Mısırlıların değil, yeryüzünün doğusundan batısına özellikle Müslümanların yüreğini yakan Ravda Mescidi olayına değinmeden geçmek istemiyorum. Ravda Mescidi'nde gerçekleşen patlamanın alçaklığını ve bir insanın ormanlardaki vahşi hayvanlardan daha vahşileşerek bunu yaptığını görüyoruz. O camide namaz kılan masum insanlara sıkılmış her kurşun Allah (c.c.) ve Rasülü’ne (s.a.v.) ilan edilmiş bir harptir. Bu katliam o canilerin Allah’ın evinde yaptığı ilk katliam değildir. 2. halife Hz. Ömer bin Hattab (r.a.) Mescid-i Nebevi’nin mihrabında şehit edilmiştir. 3. halife Hz. Osman (r.a.) Kur’ân-ı Kerim okurken şehit edilmiş ve kanı okuduğu Kur’ân’ın yaprakların akmıştır. Onların dedeleri olan hariciler Hz. Ali’yi Sabah namazı çıkışı insanları namaza çağırırken şehit etmişlerdir. Allah Resulü’nün halifelerinin şehit edilmelerine baktığımız zaman, hep o haricilerin ihanetini ve hiyanetini görürüz.

Print
6479 Rate this article:
No rating

Please login or register to post comments.

أقسم بالله العظيم أن أكون مخلصًا لديني ولمصر وللأزهر الشريف, وأن أراقب الله في أداء مهمتى بالمركز, مسخرًا علمي وخبرتى لنشر الدعوة الإسلامية, وأن أكون ملازمًا لوسطية الأزهر الشريف, ومحافظًا على قيمه وتقاليده, وأن أؤدي عملي بالأمانة والإخلاص, وأن ألتزم بما ورد في ميثاق العمل بالمركز, والله على ما أقول شهيد.