İlim Fazilati

  • | Tuesday, 3 January, 2023
İlim Fazilati

İlim bilinen bir şeyi mahiyeti üzere idrak etmektir. Demek ki bir kimseye bir şey kendi mahiyeti üzere tebayün ettiğinde o kimse o şeyi bilmiş olur.   Tüm semavi dinler, insanlığın menfaati için ilim öğrenmeye teşvik etti. Bu sebeple islam dinimiz ilme, okumaya ve öğrenmeye büyük değer vermiş; ilim tahsilini her Müslümana farz kılmıştır. O kadar ki, insanlığa doğru yolu ve gerçek saadeti göstermek üzere indirilmiş olan Kur'ân-ı Kerîm'in ilk emri "İkra'!" (Oku!) olmuştur. Kur'an-ı Kerim, alimleri diğer insanlara üstün kılmıştır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “De ki: Hiç bilenlerle (âlim) bilmeyenler (cahil) bir olur mu?” (Zümer, 9). Bu, İslam'da ilim faziletine ve âlimlerin değerine çok güçlü bir delildir.

Bunun için alimler, büyük önem ve fazilet sahibidir. İlim tahsili için yola çıkanlarla ilgili bir hadis vardır ki Ebû Hüreyre Radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cen­netin yolunu kolaylaştırır." (Müslim, Zikr 39).

Peygamber ayrıca Müslümanları dünyanın herhangi bir yerinde bilgi aramaya teşvik etti. Hazreti Peygamperimiz buyuyuyor ki “İlmi Çin’de de olsa talep edin”. Bunun üzerine İslam âlimleri, özellikle de hadis ehli tarihî süreçte bu teşvikler doğrultusunda hareket etmiş ve ilim uğruna nice zahmetli yolculuklara katlanmışlardır.

İslam'da alimlerin konumu büyüktür. Onlar, peygamberlerin varisleridir. Bu bağlamda hadisi şerifte Ebu’d-Derdâ (r.a.)’ın rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurur: "Muhakkak âlimler, peygamberlerin varisleridir. Şüphesiz peygamberler, ne altın, ne de gümüşü miras bırakırlar. Peygamberler miras olarak, ancak ilim bırakırlar. Bu itibarla kim peygamberlerin mirası olan ilmi elde ederse, tam bir hisse almış olur."( Sünen-i İbn Mace, Mukaddime, B.17, Hds.223) İlimlerine varis oldukları peygamberler gibi, yalnızca Allah’dan korkarlar.

İlim her zaman kalır, mal ve madde yok olup kalmaz. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:  "Kişinin (öldükten sonra) geride bıraktıklarının en hayırlısı şu üç şeydir: "Kendisine dua eden salih bir evlad, ecri kendisine ulaşan bir sadaka-i cariye, kendinden sonra amel edilen bir ilim." (Kaynak : İbnu Mace Sünen/241)

 İslam ayrıca bilimi cennete giden bir yol haline getirdi. Ebu'd–Derdâ -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır. Muhakkak melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde bulunanlar, hatta suyun içindeki balıklar bile âlim kişiye Allah'tan mağfiret dilerler. Âlimin âbide karşı üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Şüphesiz ki âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, sadece ilmi miras bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir." [İbn Mâce rivayet etmiştir - Tirmizî rivayet etmiştir - Ebû Dâvûd rivayet etmiştir - Ahmed rivayet etmiştir - Dârimî rivayet etmiştir].

Print
Tags:
Rate this article:
No rating

Please login or register to post comments.