Vatandaşlık 1

  • | Monday, 1 August, 2022
Vatandaşlık 1

Vatandaşlık kavramı, gölgesinde herkesin adalete güven duyduğu, görevler vehaklardaki eşitlik üzerine kuruludur. Bu nedenle toplumlarımızda tam vatandaşlık kavramını pekiştirmek gerekir. Yalnızlık ve aşağılama duygusunu taşıyan, çekişme ve fitne tohumları eken, bazı vatandaşların dinî ve medenî haklarına ve hak edişlerine el koyan ve ayrımcılık uygulanmasına yol açan azınlık kavramının dışlayıcı bir şekilde kullanılmasından da vazgeçmek gerekir.

     Toplumlarımızın ulaşmayı arzuladığı yenilenen ihtiyaçlarla etkileşerek, toplumlarımızdaki ve medeniyet alanımızdaki benzersiz dini çoğulculuk deneyiminin karşı karşıya olduğu büyük tehlikeleri fark ederek "vatandaşlık" terimini tanımlama gerekliliğini gördük. Bunun amacı, dalalet eden ve dalalet edilen medya ve fetva söylemi kullanarak her zaman ulusal kimliği vurmaya çalışan, dini ile ulusal kimlikler arasında dağlar kadar farklılık da koyan aşırılık yanlısı örgütlere karşı bir duvar olabilecek bu büyük değeri açıklamaktadır.

"Vatandaşlık" terimi İslam'da otantik bir terimdir ve ilk ışıkları, gayrimüslimlerle Müslümanların ilişkilerini belirleyen Medine Münavvera anayasasından ve ondan sonra Peygamber Efendimizin yazılı sözleşmelerinden fışkırmıştır. Bu bildirge, vatandaşlığın ithal edilen bir çözüm olmadığını vurgulayıp Medine Münavvera devletinde hazreti Peygamber (s.a.v) tarafından uygulanan islami hükümet sisteminin ilk uygulamasına bir çağrı olduğunu teyit etmektir.

Bu uygulama, toplumun herhangi bir sınıfına yönelik hiçbir dışlama veya ayrımcılıktan bir miktarı içermiyordu. Dini, etnik ve sosyal çoğulculuğa dayalı politikaları içermiştir. Bu çoğulculuk, sadece tam vatandaşlık ve eşitlik çerçevesinde uygulayabilir.

Bunu Medine Münavvera anayasası metninde şöyle belirlenmiştir:
(Farklı sosyal gruplara, dinlere ve etniklere mensup olan toplumun bütün bireyleri tek millettir.)

 

 

 

Print
Tags:
Rate this article:
No rating

Please login or register to post comments.