İslâm’da Kadının Yeri

  • | Saturday, 1 October, 2022
İslâm’da Kadının Yeri

     İslâm’da kadının önemli bir yeri vardır ki onu en yüksek dereceye çıkardı. Hz. Ömer -radıyallâhu anh- şu sözü İslâm’dan önceki dönemde toplumun kadına bakış açısını göstermektedir: “Doğrusu biz (diyor Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-) câhiliye devrinde kadınlara hiç önem vermezdik. Nihâyet Allah İslâm’ın gelişiyle kadınlar hakkında âyetler indirmiş ve onlara birçok haklar tanımıştır.”
İslamiyet, Müsülümanın malının, kanının ve namusunun dokunulmaz olduğunu ilan etmek sebebiyle kabileler arası savaşı ortadan kaldırdığı için kadınları esir düşüp câriye olmaktan kurtardı.  
Câhiliye Arapları’nda kız çocukları iki usulde öldürülüyordu. Bunlardan biri, hamile kadının doğumunu arazide yaparak çocuğun kız olması halinde onu kazdığı bir çukura kendi elleriyle gömmesi, diğeri ise genellikle altı yaşına girinceye kadar yaşamasına izin verilip daha sonra babası tarafından gömülmesi şeklindeydi.
İslamiyet, Cahiliyedeki bu utanç verici davranışlardan  kadınları korudu. 
Kız çocuklarının hor ve hakir görülmesi, hele hele diri diri toprağa gömülmesi kesinlikle yasaklanmıştır. (el-En’âm 6/151; en-Nahl 16/59; et-Tekvîr 81/8) İslâm dinin ölçülerine göre, insan olarak yaratılıp bir takım hak ve sorumluluklarla muhatap kılınmaları bakımından kadın ile erkek arasında bir ayırım yoktur. İnsan yegane üstünlüğü, Allah’a olan kulluk şuuru ile elde eder. Bu husustaki bazı âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulmaktadır:
“Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir kadınla bir erkekten yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizleri kavim ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah katında en değerli olanınız O’ndan en çok ittika edeninizdir…” (el-Hucurât 49/13)
“…Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hepiniz birbirinizdensiniz- içinizden gayret gösteren hiçbir kimsenin emeğini boşa çıkarmayacağım…” (Al-i İmrân 3/195)
 

Print
Categories: Makaleler
Tags:
Rate this article:
No rating

Please login or register to post comments.